--> Sahi, Varşova Gettosu’nda Keman ve Klarnet ile Çalınan Neydi? | Ahtapot

Sahi, Varşova Gettosu’nda Keman ve Klarnet ile Çalınan Neydi?

Doğu Avrupa Yahudi kültürünün sesi: Klezmer. Hüzünle neşeyi harmanlayan bu müzik, yüzyıllardır acıları, sevinçleri ve direnişi anlatıyor.

Klezmer
Klezmerdi…

Çok eskiden, yeni milenyumun 1’inci ya da 2’nci yılında, Ege Üniversitesi Kütüphanesi’nde Fransız L'Illustration Dergisi’nin 1930’ların başından 1944’e kadar yayınlanan sayılarını karıştırmak en büyük keyfimdi. Bu dergileri karıştırırken bir Klezmer orkestrasının ilanını gördüm. Fransa’da bir yerlerde –muhtemelen Paris’te- bir konser ilanıydı bu. “Ne ola  ki bu Klezmer?” diye sordum kendime ve o küçük delikten içeriye süzüldüm. Sonra arkası geldi. Gelen bu arka, günlerimi mütemadiyen şenlendirerek gelmeye devam etti, ediyor.

Klezmer, kökleri Doğu Avrupa'daki Aşkenaz Yahudi topluluklarının kültürüne dayanan, kendine özgü bir enstrümantal müzik geleneği. İbranice'de "müzik aleti" anlamına gelen "kley" ve "ezgi" anlamına gelen "zemer" kelimelerinin birleşiminden oluşuyor.

Zamanla bu kelime, hem müzisyenleri (klezmorim) hem de müzik türünü tanımlamak için kullanılmaya başlanmış.

Klezmer, yalnızca bir müzik türü olmanın ötesinde, Yahudi kültürünün tarihini, acılarını, sevinçlerini ve direnişini yansıtan bir ifade aracı. Bu müzik, dinleyicisini hem hüzünlendirebilir hem de neşelendirebilir; bu nedenle bazen "müziğin bipoları" olarak da anılır.

Klezmer, 15’inci yüzyılda dini temalar içermeyen ilk Yahudi müziği olarak ortaya çıktı. Doğu Avrupa'daki Yahudi müzisyenler, 1850'lerden itibaren yerel müzik gelenekleriyle kendi etnik kimliklerini harmanlayarak bu müziği şekillendirmeye başladılar.


Şüphesiz ki 15’inci yüzyılda dinden çıkıp, ruhunu şeytanî (!) ezgilere kaptıran ilk Yahudi müzisyen, bugünkü klezmerin atası sayılır. Tabii o zamanlar, pogrom taraftarları bu müziğe "kafir nağmesi" diyorlardı, şimdi "etnik müzik" diyorlar; aradaki fark, dinleyenin kulağından girip yüreğini titreten aynı hüzün, aynı neşe…

Klezmer, Osmanlı İmparatorluğu'nun geniş coğrafyasında da etkileşimlerle zenginleşti. Özellikle İstanbul ve Odesa, dönemin kültür ve ticaret merkezleri olarak, klezmer müzisyenlerinin buluşma noktaları oldu. Osmanlı saray müziği ile klezmer arasında önemli bir etkileşim olduğu, hatta Yahudi müzisyenlerin Osmanlı sarayında da performans sergiledikleri biliniyor.

Klezmer müziği, duygusal derinliği ve karakteristik enstrüman kullanımı ile öne çıkar. Başlıca enstrümanlar arasında keman, klarnet, akordeon, kontrbas ve cimbalom yer alıyor. Keman ve klarnet, muhtemelen taşınabilir olmaları ve insan üstündeki geniş duygusal ifade aralıkları nedeniyle sıklıkla tercih edilmiş; özellikle göç ve hızlı yer değiştirme gerektiren yaşam koşullarına uygunluk göstermiş. (Bkz. Roman müziğinde neden kuyruklu piyano olmaz)

Klezmer, Yahudi dini müziğinden (örneğin, kantoral şarkılar ve Hasidik nigunlar) ve Doğu Avrupa yerel müziklerinden (Rumen, Ukrayna, Balkan ve Türk müziği gibi) önemli ölçüde etkileniyor. Müziğin "krekhts" (inlemeler) ve "kneytsh" (kıvrılmalar) gibi süslemeleri, insan sesinin ifade biçimlerini yansıtarak derin bir duygusallık katmayı amaçlar. Ve bu açıkça görülür.


Enstrümanların Klezmer'deki rolü ve duygusal etkilerinden bahsetmek gerekirse; Keman, tüm melodiyi taşır ve adeta insan sesini taklit eder. Hüzün ve neşe arasında keskin geçişlerle gidip gelir. Klarnet süslemeler ve doğaçlamalarda etkindir. Coşku ve içsel duyarlılığı açığa çıkarır. Akordeon ritim ve armoni desteği verir. Devamlılık ve derinliği sabitler. Kontrbas, temel ritmi ve bas hattını sağlar. Stabilite ve güveni eser boyunca hissettirir.  Cimbalom, kulakta perküsif etkiler bırakır. (Cimbaloma uzaksanız santuru anımsayın) Adı karışık meyve aromalı sakıza benzeyen bu enstrümanın etkisi beraberinde,  eserde parlaklık ve enerji yaratıyor.

Klezmer müziği, geleneksel olarak Yahudi düğünleri ve kutlamalarında çalınıyor. (Düğünlerde dansa Mazel tov! diye bağırarak başlarlar. Tam karşılığı “tebrikler” olsa da duygusal etki ve niyet bağlamında  bizdeki “hayırlı olsun” a karşılık geliyor.) Düğünlerde, müzik yalnızca eğlence amaçlı değil, aynı zamanda ritüelistik bir işleve de sahipti; örneğin, gelinin duvak töreni, aileye saygı gösterisi ve misafirlerin uğurlanması gibi önemli anlara eşlik ederdi.

Yahudi düğünlerinde klezmer, hem gelini ağlatır, hem de damadı oynatırdı. Bu müziğin sihri kanımca budur; bir yandan hayatın geçiciliğini hatırlatır, diğer yandan "Ölene kadar oynayacaksın!" der. Arada bir ölüm bile var mıdır, bilemem.

Klezmer müzisyenleri (klezmorim), genellikle Roman müzisyenlerle birlikte çalar ve karşılıklı bir etkileşim içinde olurlardı.Bu etkileşim, klezmerin çingene müziğiyle benzerlikler taşımasına neden olmuştur. Hatta klezmer, bazen "Yahudi çingene müziği" olarak da anılmıştır.

Klezmerin tarihsel dönüm noktalarına değinmek gerekirse; 20’nci yüzyılın başlarında, Yahudilerin Amerika'ya göçü klezmer müziğinin de Atlantik'i geçmesini sağladı. İlk kayıt teknolojileri sayesinde, bu dönemde klezmer plakları yaygınlaştı ve müzik daha geniş kitlelere ulaştı. Ancak, asimilasyon ve Holokost gibi trajediler klezmer müziğinin gerilemesine neden oldu. 1970'lerde, Amerika'da başlayan bir folk müzik canlanışı, klezmer müziğini de yeniden gündeme getirdi. "The Klezmorim" ve "Kapelye" gibi gruplar, bu geleneksel müziği yeniden yorumlayarak genç nesillere ulaştırdı. Günümüzde klezmer, dünya çapında festivallerde ve çeşitli kültürel etkinliklerde yaşatılmaya devam ediyor.

Klezmer müziği, Yidiş edebiyatı ve tiyatrosu ile yakından ilişkilidir. Peki nedir Yidiş? Bu dil (Yiddisch) Doğu Avrupa’dan Rusya topraklarına kadar geniş bir alanda Yahudi topluluklar tarafından kullanılan İbranice ve Almanca karışımı bir dildir.

19. yüzyılda Abraham Goldfaden tarafından Romanya'da kurulan Yidiş tiyatrosu, klezmer müziğinin popülerleşmesinde önemli bir rol oynamış. Yidiş tiyatrosu, müziği hikaye anlatımının ayrılmaz bir parçası haline getirmiş ve bu da klezmerin duygusal ifade gücünü edebi bir boyuta taşımış.

Ayrıca, Yidiş edebiyatının altın çağı olan 1864-1939 döneminde, klezmer müziği yazılı eserlerde sıklıkla yer buldu. Holokost sonrasında azalan Yidiş kültürü, 1980'lerden itibaren klezmer revival'i ile yeniden canlandı.

Klezmer, yüzyıllar boyunca süren göç, acı ve sevinçleriyle Yahudi halkının kültürel hafızasını taşıyan bir müzik türü. Sadece bir müzik olmanın ötesinde, bir hikaye anlatıcısı ve duygusal bir ifade aracıdır. Hatta bir yemek kitabı gibi bile davranır; Varnishkes isimli eser, aslında bir Yahudi erişte yemeğinin tarifidir.

Günümüzde, dünyanın dört bir yanındaki müzisyenler ve dinleyiciler, klezmerin bu zengin geleneğini yaşatmaya ve yeniden yorumlamaya devam ediyorlar.

Edebiyat ve müziğin kesişiminde yer alan klezmer, kültürel kimliklerin nasıl sanat yoluyla ifade edildiğini ve direndiğini gösteren güçlü bir örnek olarak tüm müzikal ihtişamıyla karşımızda duruyor.

Son olarak, bu müziği 15’inci yüzyıldan bu yana, pogromlarla, şiddetle, sistematik soykırım ve zorbalıklarla icra etmeye çabalayan klezmorimler, torunlarının dümdüz ettiği şehirler ve yok ettiği yaşamlar marifetiyle, şüphesiz ki ters dönüyorlar mezarlarında.

Kalın sağlıcakla. 


*Meraklıları  için Klezmer örnekleri (Yazı okunurken aşağıdaki listelerden birinin dinlenmesini öneririm)




YORUMLAR

BLOGGER: 1
  1. Kalemine yüreğine sağlık ne kadar muhteşem bir yazı ❤️

    YanıtlaSil

Ad

Ahmet Sorgun,3,Ayşe Filiz,7,Çizgi Roman,13,Dans,10,Deniz Bulut,9,Devin Aykalı,10,Doğan Kargı,10,Edebiyat,18,Evrim Şengel,9,Fotoğraf,6,Heykel,9,Mehmet Keskin,12,Mustafa Gören,7,Müzik,19,Resim,12,Serkan Sonakın,4,Simge Loda,9,Sinema,27,Tiyatro,9,Umut Öz,24,Yasemin,19,
ltr
item
Ahtapot: Sahi, Varşova Gettosu’nda Keman ve Klarnet ile Çalınan Neydi?
Sahi, Varşova Gettosu’nda Keman ve Klarnet ile Çalınan Neydi?
Doğu Avrupa Yahudi kültürünün sesi: Klezmer. Hüzünle neşeyi harmanlayan bu müzik, yüzyıllardır acıları, sevinçleri ve direnişi anlatıyor.
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEieVzveCGqkfuckdb7k_6IelwaN2QWc93M7eF6JAvRznM81M3aEPhfDScPoTs9r8UCavRe_UXIBwqeoX1V1Y5uY0LSBbzFg0rVmciBI1snMmeBM_nypHrA0dgVj_DVE8QULBCXAngq3Noj-uxLesLd2eQ0a-bgEQ8EMstRlCv2OjmyhI0v1WhROxadayMGr/s16000/Klezmer.jpg
https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEieVzveCGqkfuckdb7k_6IelwaN2QWc93M7eF6JAvRznM81M3aEPhfDScPoTs9r8UCavRe_UXIBwqeoX1V1Y5uY0LSBbzFg0rVmciBI1snMmeBM_nypHrA0dgVj_DVE8QULBCXAngq3Noj-uxLesLd2eQ0a-bgEQ8EMstRlCv2OjmyhI0v1WhROxadayMGr/s72-c/Klezmer.jpg
Ahtapot
https://ahtapotart.blogspot.com/2025/09/varsova-gettosunda-klezmer.html
https://ahtapotart.blogspot.com/
https://ahtapotart.blogspot.com/
https://ahtapotart.blogspot.com/2025/09/varsova-gettosunda-klezmer.html
true
1638462025907147927
UTF-8
Bütün Yazılar Yüklendi Henüz bir şey yok HEPSİNİ GÖSTER Devamını Oku Cevapla Cevabı sil Sil Ana Sayfa SAYFALAR YAZILAR Hepsini Göster ÖNERİLENLER ETİKET ARŞİV ARA TÜM YAZILAR Not found any post match with your request Ana Sayfaya Dön Pazar Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Paz Pzt Sal Çar Per Cum Cts Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Oca Şub Mar Nis May Haz Tem Ağu Eyl Eki Kas Ara just now 1 minute ago $$1$$ minutes ago 1 hour ago $$1$$ hours ago Yesterday $$1$$ days ago $$1$$ weeks ago more than 5 weeks ago Followers Follow THIS PREMIUM CONTENT IS LOCKED STEP 1: Share to a social network STEP 2: Click the link on your social network Copy All Code Select All Code All codes were copied to your clipboard Can not copy the codes / texts, please press [CTRL]+[C] (or CMD+C with Mac) to copy Table of Content