Joker: Modern toplumun aynası. O, düzenin saçmalığına bir isyan mı yoksa mutlak nihilizmin sembolü mü?
Çizgi roman tarihinde pek çok kötü karakter var. Ama hiçbiri Joker kadar karmaşık ve rahatsız edici değil. Joker sadece bir suç dehası değil, aynı zamanda modern toplumun en büyük korkularının ve çelişkilerinin bir yansıması. Düzenin saçmalığına karşı bir tepki mi yoksa mutlak nihilizmin bedene bürünmüş hali mi? Bu soruya net bir cevap vermek zor, çünkü Joker'in kendisi de bir belirsizlik abidesi. Ancak, hikayesini incelediğimizde, her iki fikrin de onun kişiliğinde iç içe geçtiğini görüyoruz.
Joker'i sadece bir suçlu olarak görmek muhtemelen onu anlamaya yetmez. O, Batman gibi düzenin, kanunların ve ahlaki değerlerin bekçisi olan bir figürün karşısına, düzenin kendisinin ne kadar kırılgan ve anlamsız olduğunu göstermek için çıkar. Onun eylemleri, çoğu zaman para, güç veya intikam gibi basit motivasyonlara tutunmaz. Amacı, bir bankayı soymak ya da Gotham'ı ele geçirmek değildir; amacı, Batman'in ve tüm şehrin inandığı o düzen ve anlam kavramlarını paramparça etmektir.
The Dark Knight filminde (diye hatırlıyorum) Joker'in söylediği o meşhur söz, "Bu şehir hak ettiği kahramana sahip, ama şu an ihtiyacı olan kahramana sahip değil," aslında onun bu felsefesini özetliyor. O, Gotham'ın ahlaki ikiyüzlülüğünü, insanların kriz anında nasıl kolayca kaosa sürükleneceğini ve en dürüst görünenlerin bile nasıl yozlaşabileceğini kanıtlamaya çalışıyor sürekli olarak. Joker'in gözünde, toplumun kuralları ve değerleri, sadece bir avuç insanın kontrolü ele geçirmesi için uydurulmuş birer yalan. Bu yüzden o, bu yalanı ortaya çıkarmak için her yolu deniyor. Bu bağlamda, Joker'in eylemleri, içinde yaşadığı sistemi reddeden ve onu yıkmaya çalışan bir anarşistin eylemleri olarak görülebilir.
Ancak, onu sadece toplumsal bir eleştirmen olarak görmek de eksik kalıyor elbette. Kişiliği, aynı zamanda mutlak bir nihilizmin de taşıyıcısı. Nihilizm, varoluşun anlamsız olduğunu ve ahlaki değerlerin, bilginin veya hayatın kendisinin nesnel bir amacı olmadığını savunur. Joker'in eylemleri de bu felsefenin en uç ve en acımasız halidir.
Joker, kötülük yapar çünkü ona göre iyilik ve kötülük diye bir şey yoktur. Onun için hayat, sadece büyük bir şaka, anlamsız bir oyundan ibarettir. Bu yüzden eylemlerinin ardında mantıklı bir sebep aramayız. Birini öldürebilir, bir binayı havaya uçurabilir, sadece canı istediği için ya da biraz eğlence olsun diye! Bu, Joker'in psikopatik yönüyle de birleşerek, onu sadece bir anarşistten daha tehlikeli hale getirir. Anarşistin en azından bir hedefi vardır: Düzeni yıkmak. Ama Joker'in bir hedefi yoktur; o, sadece boşluğun kendisidir. Kendi hayatının anlamsızlığını, başkalarının hayatlarını da anlamsızlaştırarak dışa vurur.
Joker'in karmaşıklığını anlamak için, Batman'le olan ilişkisine ciddi bir bakış atmak da gerekiyor. Batman, düzeni korumaya yemin etmiş bir figürken, Joker, düzeni yıkmaya yemin etmiştir. Yani bu iki karakter, birbirlerinin varlığını tamamlıyor. Joker, Batman'e "Sana benziyorum, ama ben deliyim," der. Bu, onların aslında aynı madalyonun iki yüzü olduğunu gösterir. Biri, anlamsızlığı ve kaosu reddedip düzen yaratmaya çalışırken, diğeri bu çabanın boşuna olduğunu kanıtlamaya çalışır.
Özetlersek, Joker hem düzenin saçmalığına bir tepki hem de mutlak nihilizmin bir sembolü. Toplumun yozlaşmış düzenini görerek bu duruma tepki olarak anarşist bir eylem başlatıyor. Ancak bu eylemlerin içinde kaybolup amacını yitiriyor, geriye sadece eylemlerin kendisi ve varoluşsal bir boşluk kalıyor. Bu nedenle Joker'i çizgi romanlardaki / filmlerdeki kötü adam karakteri değil; modern dünyanın aynası olarak görmek daha doğru olabilir. İşin korkutucu ve belki de acı tarafı, o aynaya baktığımızda, kendi korkularımızla, kaosa olan eğilimimizle ve hayatın anlamsızlığına dair o rahatsız edici düşüncelerle yüzleşiyoruz.
Harika bir yazı. Emeğinize sağlık
YanıtlaSilJoker'in karmaşık dünyasını derinlemesine ve akıcı bir dille ele almanız ortaya defalarca okusak da zevk alacağımız bir yazı çıkarmış. Karakterin felsefesini ve toplumsal yansımalarını ustalıkla analiz eden çok başarılı bir yazı olmuş. Emeğinize sağlık!
YanıtlaSil