Metin Erksan'dan Sevmek Zamanı: Resme duyulan saf aşk ve imkansızlık. Kelimelerin değil, bakışların ve sessizliğin konuştuğu, huzurlu bir hüzün.
Sevmek Zamanı; insanın kalbine dokunan, içindeki en derin suskunlukları ortaya çıkaran bir şiir gibi. Metin Erksan’ın kamerası, sanki sadece bir aşk hikayesi anlatmıyor; aşkın ne olduğunu, nerede başlayıp nerede bittiğini de sorgulatıyor.
Halil’in, bir insanın yüzüne değil, o yüzün resmine aşık olması… İlk bakışta garip ya da imkansız gibi görünse de aslında o kadar tanıdık bir duygu ki. Çünkü çoğumuz, gerçekte dokunamadığımız hayallere, ulaşamadığımız anılara, hatta sadece zihnimizde var olan yüzlere tutunarak yaşıyoruz. Halil’in resmi sevmesi, insanın saf, bozulmamış, kirlenmemiş aşkı arayışının bir sembolü.
Film boyunca duyulan sessizlikler, yağmurun huzurlu sesi, boş sokakların yalnızlığı… Hepsi insanın ruhunda derin bir yankı bırakıyor. Konuşmaların azlığı, duyguların yoğunluğunu daha çok hissettiriyor. Çünkü aşk, çoğu zaman kelimelerle anlatılamayan bir şeydir; bakışlarda, susuşlarda, bir resmin karşısında saatlerce bekleyişte gizlidir.
Meral ile Halil’in karşılaşmaları hep şunu düşündürttü: Biz bazen insanı değil, insanın içimizde uyandırdığı duyguyu severiz. O yüzden Halil’in resmi tercih etmesi, bana kalırsa gerçek hayattaki büyük bir hakikati işaret ediyor. Gerçek insan, değişir, kırılır, hata yapar; ama bir hayal, bir resim ya da bir düş asla bozulmaz. Belki de Halil’in kaçışı buydu: Saf olanı korumak. Kaçınılmaz sonu hiç yaşamamak...
Filmin sonunda bir mutlu son yok. Ama aslında bu, filmin büyüsünü artırıyor. Çünkü aşk, her zaman kavuşmakla bitmiyor. Bazen sadece içimizde yaşadığımız kadarıyla gerçek oluyor. Sevmek Zamanı bize bunu fısıldıyor: Bazen aşk, sadece sevmekle, sessizce bakmakla, varlığını hissetmekle tamamlanır.
Bu film, insanın kalbinde ağır bir hüzün bırakıyor ama aynı zamanda o hüzünle beraber çok güçlü bir huzur da taşıyor. Çünkü aşkı en saf haliyle gösteriyor; hiçbir şatafat, hiçbir yapaylık, hiçbir maskeyle değil… Sadece bakışlarla, sessizlikle ve yağmurun altında ıslanan ruhlarla.

YORUMLAR